25 Mart 2014 Salı

Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı var?

"Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki takva mertebesine nâil olasınız." ayetinde bu sorunun cevabı verilmektedir.



İbadetle ortaya çıkan bir netice var: "İnsanın takva mertebesine erişmesi." İnsan o ibadetle "takva mertebesine", yani Allah'tan korkma, yasaklarından sakınma, haram kıldıklarından kaçınma makamına eriyor. Demek oluyor ki, ibadetin faydası insana ait.

Bu makama ermeyenler ömürlerini günahla, isyanla ve şirkle, küfranla geçirirler. Bunlar ise insanı cehenneme götürür.

Demek ki takva mertebesi, cehennemden ve ona götüren her türlü kötülükten olanca gücüyle kaçınma makamıdır. Cehennemden kaçınma ise insanı Cennete götürür. Cennete muhtaç olan ise biziz. Oradaki sonsuz nimetlerden biz istifade edeceğiz. O halde böyle bir soruyu nasıl sorabiliyoruz!?

İhlâs sûresi, Allah'ın "Samed" olduğunu bize ders verir. Samed, yâni "Her şey Ona muhtaç; O ise hiçbir şeye muhtaç değil."

Ana rahminde bize ayaklar takıldı, burada yürüyelim diye. Mide takıldı, gıdalarla beslenelim diye. Göz takıldı, eşyayı görelim diye. Bütün bunlara muhtaç olan biziz. Allah'ın bize böyle ihsanlarda bulunmaya ne ihtiyacı olabilir!? Eğer bütün bu ikramlara karşı şükür vazifemizi ibadetle yerine getirirsek, şükredenler diyarı olan Cennete gideceğiz. Orada maddî ve manevî nimetleri en ileri seviyede yine biz tadacağız. Öyle ki bu dünyadaki nimetler onlara göre gölge makamında kalacak.

Demek ki biz her iki âlemde de muhtaç, her iki âlemde de tüketiciyiz. Allah'ın bizi cennet nimetlerinden faydalandırmaya ne ihtiyacı olabilir ki böyle bir soru sorulabilsin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder