HAC NEDİR?
Hac,
İslâm’ın beş esasından birisidir. Hem malî ve hem de bedenî bir
ibadettir. Hac, kelime olarak, "yönelmek, kasdetmek, bir kimseyi ya da
bir yeri çokça ziyaret etmek" anlamlarına gelir.
Kİmlere FarzdIr ?
Erkek olsun, kadın olsun şartlarını taşıyan her müslümana,
ömründe bir defa hacetmek farzdır. Üzerine hac farz olan kimse, bu
ibadeti geciktirmeden bir an önce yerine getirmelidir. Üzerine farz
olduğu halde bir takım gerekçelerle bu önemli ibadeti yerine getirmeyip
ileri yaşlara ertelemek dinen uygun değildir. Bu şekilde hacını
erteleyip daha sonra bizzat hac yapamayacak duruma düşen kimse, yerine
bedel (vekil) göndermek zorunda kalır.
HaccIn Fazileti
Dünya ve ahiret hayatı açısından önemli bir dönüm noktası
olan hac, samimi ve ihlâslı bir şekilde yerine getirildiği zaman,
müslümanı günahlarından arındırır, onun Allah katındaki derecesini
yükseltir, cenneti kazanmasına vesile olur ve kişiyi ahlâken
olgunlaştırır.
Peygamber Efendimiz (S.A.S.) şöyle buyurmuştur: "Makbul
haccın karşılığı Cennetten başka bir şey değildir. Umre de diğer bir
umre ile arasındaki günahları siler."
HaccIn Hİkmetlerİ
Allah’ın emrettiği her şeyde şüphesiz insanların dünya ve
ahiret hayatı için pek çok hikmetler vardır. Bu şaşmaz gerçeğe göre
haccın da pek çok hikmetleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şöyle
sıralanabilir: Her insan yaratılışı gereği Yüce Allah’a karşı kulluğunu
ortaya koymak ihtiyacındadır. Hac, kula, en belirgin bir şekilde Yüce
Allah karşısında aczini ortaya koyma, kulluğunu ifade etme ve onun
verdiği nimetlere şükretme imkanı veren bir ibadettir. Çünkü hacı, mal,
mülk, makam ve mevki gibi dünyevi unsurlardan sıyrılarak Allah’a
yönelir. Sonsuz güç ve kudret sahibinin karşısında teslimiyetini ve
bağlılığını ifade eder. Bu durum kendisine Allah’a kul olma zevkini
tattırır.
Umre Nedİr?
Umre, belirli bir vakte bağlı olmaksızın usulüne göre
ihrama girdikten sonra, tavaf ederek Kâbe’yi ziyaret etmek ve diğer bazı
dini görevleri yerine getirmek suretiyle yapılan ibadettir.
Hacca "Hacc-ı Ekber" (büyük hac) , umreye de "Hacc-ı Asgar" (küçük hac) denir.
Umre kelimesi, ziyaret etmek anlamina gelmektedir. Dini
bir terim olarak umre, "Belirli bir zamana bagli olmaksizin ihrama
girerek Kâbe’yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasinda sa’y yapmak ve
tiras olup ihramdan çikmaktan” ibarettir.
Umrenin iki farzi vardir: Ihram ve tavaf. Bunlardan ihram
sart; tavaf, rükündür. Vacipleri ise sa’y ile tiras olup ihramdan
çikmaktir. Ömürde bir defa umre yapmak sünnettir.
Umrenİn Fazİletİ
Umrenin pek çok fazileti vardir. Özellikle Ramazan ayinda
yapilan umrenin sevabi pek çoktur. Hz. Peygamber umre hakkinda söyle
buyurmaktadir : "Umre, diger bir umre ile arasindaki günahlari siler"
"Ramazanda yapilan umrenin sevabi bir haccin sevabina denktir."
Umrenİn ZamanI
Umre için belirli bir zaman yoktur. Her zaman yapilabilir.
Ancak, Arefe günü sabahindan bayramin dördüncü günü aksamina kadar
yapilmasi mekruh görülmüstür.
Umrenİn YapiliŞI
Umre yapmak isteyenler, gerekli hazirliklari yaptiktan ve
iki rek’at ihram namazi kildiktan sonra, "Allah’im! Senin rizan için
umre yapmak istiyorum. Bunu kolaylastir ve kabul eyle" diye niyet edip
"telbiye" söyleyerek ihrama girerler. Bu sekilde ihrama girdikten sonra
Kâbe’yi usulüne göre tavaf ederler. Nihayet Safa ile Merve arasinda sa’y
yaptiktan sonra tiras olup ihramdan çikarlar. Böylece umre tamamlanmis
olur. Umrenin ihramina, bu kitabin "Ihrama Girmek" konusunda
belirtildigi sekilde girilir. Umrenin tavafi, sa’yi ve tiras olup
ihramdan çikilmasi da yine bu kitabin, "Tavafin Yapilisi" ve "Sa’yin
Yapilisi" ile "Tiras Olup Ihramdan Çikmak" konularinda tarif edildigi
sekilde yapilir.
Kâbe
Haccın sebebi ve namazlarda kıblegâhımız olan Kâbe,
yeryüzünde alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için
kurulan ilk binadır. Allah’ın emriyle Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail
tarafından Mekke’de yapılmıştır. "Mescid-i Haram" denilen mabedin
ortasında bulunan Kâbe, kuzeydoğu duvarı 12.63; kuzeybatı duvarı 11.03;
güneybatı duvarı 13.10; güneydoğu duvarı 11.22 ve yüksekliği 13 m olan
145 m2 alan üzerine kurulmuş taş bir binadır. Üzeri siyah bir örtü ile örtülüdür. Örtüsü her sene hac mevsiminde yenilenmektedir.
Kâbe’nin köşeleri yaklaşık olarak dört ana yönü gösterir.
Köşelerden her birinin ayrı ismi vardır. Doğu köşesine "Hacer-i Esved"
veya "Şarki", kuzey köşesine "Irakî", batı köşesine "Şâmî" ve güney
köşesine de "Yemânî" denir.
Mescİd-İ Haram
"Mescid-i Haram", Mekke’de ortasında Kâbe’nin bulunduğu
büyük bir mabettir. Buna "Harem-i Şerif" de denir. Mescid-i Haram, Hz.
Peygamber döneminde, Kâbe’nin etrafındaki küçük bir alandan ibaret iken
ilk olarak Hz. Ömer tarafından genişletilmiş ve etrafı bir duvarla
çevrilmiştir. Daha sonraları Mescid-i Haram günümüze kadar pek çok defa
genişletilmiştir.
Bugün Mescid-i Haram, yüz binlerce insanın içinde ibadet
edebileceği genişlikte bir alana sahiptir. Mescid-i Haram’ın içinde,
Kâbe’den başka "Makam-ı İbrahim" ve "Zemzem" kuyusu bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder